İş hayatında kadın olmak zor denildiğinde akla gelen birçok tanım olduğu gibi fazlasıyla da sorun mevcuttur. Aslanın ağzındaki ekmekten bir parça pay almak o kadar zordur ki. Söz konusu kadın olduğunda neler oluyor peki? Ya da söz konusu kadın olduğunda neden farklılıklar olur? Söz konusu kadın olduğunda neler oluyor peki?  Ya da söz konusu kadın olduğunda neden farklılıklar olur?

İş Arama Sürecinde Kadın Olmak

Öncelikle iş arama süreçlerinden başlayalım….

İş arama sürecinde kadın olmak mevcut şartlarda zaten ülkemizdeki oldukça zor hele hele kadınsan iş arama sürecinde işler daha zorlaşıyor. En az giderle en fazla iş gücü bekleyen işverenler ile karşılaşıyoruz. Diplomamız, eğitim düzeyimiz, yetkinliklerimiz ve becerilerimiz görmezden geliniyor. Tüm bunların yanında İş arama sürecinde bir de kadın olduğunuzda maalesef öncelik görünüş olabiliyor. Eğer kadınsak önce medeni durumumuz ve hamile kalma durumumuz gibi şahsımıza özgü olması gereken durumlar sorgulanıyor. Evlenmek üzereysen ve çocuğun yoksa erkeklere göre geride başlıyoruz.

Aynı diplomaya ve yeterliliğe sahip bir erkekle aynı iş için başvuru yaptığımızda evlilik ve hamilelik durumu yüzünden işe alınmama ihtimalimiz çok yüksek olabiliyor. Başvuru yapılan departman fark etmeksizin erkek aday kadına göre daha işin altından kalkabilir görünüyor. Kadının görevleri şeklinde tanımlanan işler arasında bir kadının iş hayatına girebilmesine kadar ev, temizlik, çocuk gibi görevler ekleniyor ve işyeri verimliliği sorgulanıyor.

Çalışma Hayatında Kadın Olmak

Tüm bu süreçlerden sonra işe başladıktan sonra da ayrımcılık devam ediyor.

Eğer kadınsan bir erkeğe göre yükselme durumun daha az olmalı, eğer kadınsan verilen işlerin hepsini tamamen yapamaz, tam anlamıyla verimlilik sağlayamazsın. Ama gizli ama açıkça bu ve benzeri dayatmalar hemen her sektörde karşımıza çıkmaktadır. Terfi süreçlerinde de maalesef yaptığımız işler dışında medeni durum ve hamilelik süreci ön plana çıkıyor.

Bir kadının evlenmesi ya da hamile kalması onun doğal süreçleri olmaktan çıkıp verimliliği azaltan süreç haline getiriliyor. Bu önyargıyı başarısıyla aşan kadın terfi aldıktan sonra bu seferde farklı bir baskıyla karşılaşıyor. Kendi yeterliliğini sorgulamayan çalışanlar kadının başarısı dışında mevki kazandığı düşüncesine itiyor. Kadın çok çalıştığı için, bilgi sahibi olduğu için değil; kadın olduğu için terfi almıştır düşüncesi hem insan hem de kadın için aşağılayıcı bir düşüncedir.

Kariyerine odaklanan bir erkek bu tarz baskılarla karşılaşmıyorken bir kadın kariyer yapmak istiyorsa sadece çalışması ve kendini geliştirmesi yetmemektedir. Kadın psikolojik olarak da daha güçlü olmak zorundadır. Bu düşüncelerle başa çıkabilmeyi öğrenmek , duymazdan gelmek ya da cevap verebilmek gibi savunma mekanizması geliştirmelidir. Bunların dışında kadın eve gittiğinde temizlik yapmalı, çocuğuna bakmalı ve yemek de yapmalıdır.

Çalışma Hayatında Kadın Olmak

İş Hayatında Kadınların Kıyafet Sorunu     

Kadın çalışırken işi dışında birçok konudan yargılanır. Bunlardan birisi de kıyafet ve bakımdır. Bir kadın güzel giyinip kendine bakıyorsa amacı kendini iyi hissetmek asla olamaz. Ya yükselmek istiyordur ya da kendine baktırmayı seviyordur. Kendini seven , kendine ve hayatına özenen bir kadın olarak çalışırken bunun gibi birçok yargılamaya maruz kalabiliyoruz.

Hayır! Senin bakman için değil , kendimizi sevdiğimiz ve kendimizi iyi hissetmek için bakımlıyız. Yükselişimizi sadece bilgimize ve emeğimize borçluyuz. Genelleme ve yorum hakkına sahip değilsiniz.

Maaş Sorunu

Hemen her sektörde karşılaşılan sorunlar biri de maalesef ki  maaş sorunudur. Bilgi yeterliliği, deneyim, tecrübe ve eğitim seviyesi dışında bakılan kriterlerden birinin cinsiyet olması çok üzücü. Bir kadının erkekten daha çok maaş alması hem istenmeyen hem de olmaması gereken olarak düşünülüyor.

Hayır! Cinsiyetimiz çalışma durumumuzu ya da alacağımız ücreti etkileyen bir kriter değildir , olamaz. Bilgimiz , deneyimimiz ve eğitimimize göre şekillenmesi gereken bu durumdan karanlık zihniyetlerinizi uzak tutun.

Destek Eksikliği

Yapılan çalışmalar gösteriyor ki kadınlar çalışma hayatındaki destek eksikliğinden kaynaklı iş bırakmak zorunda kalıyorlar. İş dışında da sorumlulukları olan kadınlara aile izni ya da sorumluluklar (çocuk bakımı, eğitimi vb.) gibi konularda maddi ya da manevi destek ya verilmiyor ya da yeterli değil. Bir kadın hem çalışmak hem de çocuğuna bakmak zorunda bırakılıyor; ya da kariyer yapmak ama aynı zamanda da aile sahibi olmak istiyor. Ancak erkekler çocuk bakımında da az görev üstlendikleri için yük kadında olduğundan çoğu kadın işi bırakmakta çare buluyor. ‘

Biz kadınlar aynı anda birçok işi yapabiliriz ancak aynı anda iki yerde bulunamayız. Destek vermeden her şeyi bekleyemezsiniz. Görmezden gelmeniz yüzünden mesleklerimizden ve kariyerimizden vazgeçmek zorunda değiliz.”

Kadınlar olarak üzerimize düşeni her zaman en iyi şekilde yapabiliyor olsak da bu ve benzeri tavırlar bizi yormaya devam ediyor. Zihniyetlerimizi değiştirmeli , önceliğimizi her zaman bilgi ve bilim yapmalıyız. Kadını her alanda bir obje olarak görmek dışında öncelik olarak kendi gelişimimize baksak daha yaşanılabilir ortamlar oluştururuz. 2022 yılında eşitsizlik üzerine değil gelişim üzerine konuşmalıyız.

Kadınlar olarak bulunduğumuz her ortamı güzelleştirirken; başarılı ve kariyer sahibi de olabiliriz, çocuk da yetiştirebiliriz, evimize de bakabiliriz. Biz ayakları üzerinde durmayı zaten biliyoruz , tek isteğimiz boş yere önümüze taş koyulmaması.

Biz o taşları da engelleri de her zaman aştık, aşacağız.

Tüm alanlarda eşit olana kadar sesimizi çıkarmaya devam edeceğiz. İş hayatında biz de varız.